« Cocuklarin ne kadar zalim oldugunu herkes bilir. Belli ki onun da
arkadaslari asiri sismanligiyla surekli alay etmisler, içlerine
almamislardi onu. »
« Aslinda benim hiç yakin arkadasim yoktur. »
« Cunku insanlari konusarak taniyamazsiniz. »
«
Dünyayi aydinlik ve sicak, merhametli bir yer gibi düsünmem yüzünden.
Bütün köpekler saftir zaten. Oysa simdu bir kediyim ben : Uzak,
denetimli, sogukkanli ve güçlü bir kedi. »
« Hatta bir gün
prenses nehirde yüzerken yüzügünü kaybetmemek için parmagindan çikarmis
ve kedinin kuyruguna takmis, kedi de kuyrugunu kivirarak degerli yüzügün
düsmemesini saglamisti. O günden beri Siyam kedileri, ucu kivrik
kuyruklarla doguyorlardi. Sirikit’in kuyrugu da böyleydi. »
«
Politika igrenç bir seydi. Ben sinema kitaplari okuyor, ünlü
yönetmenlerin ders notlarini hatmediyor, Selznick üzerine yazilan
koskoca kitaptan Amerikan sinemasinin macerasini izliyor,
Stanislavski’nin oyuncu yönetimi metodunu benimsiyor ve durmadan film
seyrediyordum. »
« Türkiye’deki hastanelerde agir bir ilaç kokusu olur ve bu koku girdigi anda onu ürkütürdü. »
« Eng-land… Ne kadar zarif, degil mi ? Baska hangi ülkenin ismi bu kadar zarif tinlayabilir ? »
« Roman yazarken galiba en önemli sey kendi deneyimlerini, yazdigin kahramanlara mal etmen. »
« Karisi onu « Bütün entelektüeller korkak olur ! diye teselli etmisti. « Cünkü korku, düs gücünden kaynaklanir. »
« Galiba ask, utanç duyusunun ortadan kalkmasi demek. »
« Bu çilgin dünyada, nasil olduysa saf ve temiz kalabilmis bir ulus yasiyordu Kuzey’de. »
« Pencereden baktiklarinda görebildikleri her yer tepeleme kardi. Agaçlar gelin gibi süslenmisti. »
«
Clara, Göran’i okul kitaplarinda okudugu Yunan tanrilari kadar
yakisikli bulurdu. (…) Göran’in ipek gibi sari sakallari ve masmavi
masum gözleri Tanri imgesine çok uygundu dogrusu. »
« Anadil öyle birseydi ki ayni seyi baska dilde söylediginde bütün anlami, rengi, kokusu yitip gidiveriyordu. »
«
Ancak yurtdisina çiktigi zaman anliyordu ki Bati’nin gözünde iyi
Türk-kötü Türk ayrimi bile yoktur, sadece Türk vardir. Öylesine baskin
bir damgadir ki bu, bütün kisisel özelliklerinin üstüne çikar, onlari
bogar, kisiligini öldürür. »
« Ait olma duygusu, nefretten baskin çikabilir mi ? »
«
Zaman içinde hiç kimse ayni kisi olamazdi. Evliliklerde de böyleydi bu.
Insanlar biriyle evleniyor ve bir süre sonra zamanin degistirdigi,
bambaska bir adam ya da kadin yaptigi o kisiyle hayatlarini geçirmek
zorunda kaliyorlardi. »
« Insanlar sabah islerine giderken de
karanlik oluyordu, ogleden sonra çiktiklarinda da. Bu yüzden renkleri
soluk, suratlari asIktI. Evlerde çocuk odalarini kaplayan bin bir türlü
oyuncakla, bol IsIklI süslerle, mumlarla kriz aylarini atlatmaya
çalisiyorlardi. »
« Kisacasi bu dünyada, kimligi, kisiligi, yüzü
silinmis, hepsi birbirine benzetilmis milyonlarca mülteci gibi yasiyoruz
ve bunun farkinda olmak benim canimi sIkmIyor. Herhalde mutluluk
dedikleri bu olsa gerek : Biraz güvenlik, biraz can sIkIntIsI. »
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm – Zülfü Livaneli
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire