« Cok
içmenin, yerçekiminin etkisini artirdigindan emindi. Hatirladigi kadariyla
kutuplarda ve deniz kenarlarinda yerçekiminin etkisi artiyor, ekvator ve
daglarda ise hafifliyordu ama okul kitaplarini yazanlarin alkol-yerçekmi
iliskisinden haberleri bile yoktu. »
« Kibarlik,
iki beden bol elbise gibi üzerinden dökülüyordu. »
« Necati
kizin kulagina dogru egildigi sirada, yanlarindan geçen lacivert montlu çocuk
açiktan açiga bir öpücük yollayinca Narin’in felegi sasiverdi. Bildigi,
tanidigi dünya gidip de yenisi kurulurken Yaslihan bile Yaslihan olmaktan
çikti, kiri pasi silindi, egri binalarin omurgasi düzeldi. Lacivert montlu
çocuk uzaklasirken, yollar ilk defa bir yere gidiyor gibi göründü Narin’e.
Dogdugu sehirden hiç çikmadigi için yollarin birbirine baglandigini, hepsinin
birlesip daha büyük yollara aktigini, o büyük yollarin baska sehirlere,
ülkelere kavustugunu bilmiyordu. Daha dogrusu biliyordu ama anlamiyordu. O gün,
çocugun arkasindan bakarken, ilk kez anladigini hissetti. Biri gittiginde
arkasinda bir yol birakiyordu. Yürüyüp ona varabilecegin bir yol… »
« Atif
yirmi dört yasinda, oldukça sevimli bir gençti. »
« Narin
bu simarik gençle ne yapacagini bilemiyordu. O sirada en son istedigi sey,
floresan isikli bir çorbacida, iskembe kokulari arasinda oturmakti. »
« Beni
teselli etmene gerek yok. Su anda benimle konusacak birini istemiyorum. Sadece
benimle susacak birini istiyorum. »
« Artik
arkadas oldugumuza göre birbirimize laf sokabiliriz diye düsündüm. »
« Annem
evlendi, senin annen de evlendi, hatta bak bu mahalledeki bütün karilar evli.
Söyle bana, hangisi kurtuldu evlenince ? »
« Gözleri
kahverenginin en hüzünlü tonundaydi. »
« ‘Evlenmedin
mi daha ?’
‘Evlenmedim’
dedi Narin.
‘Evlenme
zaten ! Bok mu var evleneceksin…’ »
« Bir
aileden çok tesadüfen yollair kesismis insanlara benziyorlardi. »
« Ölmenin
bir asaleti vardi, sobadan zehirlenmeninse yoktu. »
« Narin
bu kadar güzel kiyafetleri olan bir kizin aglamasina hayret etti. »
« kimse
günahlariyla karsilasmak istemezdi ; özellikle de o günahlar toprak
altindaysa. »
« Mezarlik
çiçegi denen kahverengi küçük lekeler. »
« Böyle
zamanlarda Deniz gibi olamadigi için kendinden nefret ediyordu. Deniz böyle
seyleri hiç umursamaz, güler geçerdi. O niye gülüp geçmeyi bilmiyordu ? Ne
vardi sevgilisiyle yakalandiysa ? »
« Üç
haftadan beri Tunç isminde bir sevgilisi vardi. Kizil kivircik saçli, sevimli
bir gençti. »
« Doganin
onu oksadigini düsündü. Neden bu kadar korkuyorduk acaba islanmaktan ? »
« Moskof
Recep mezarlikta kendisi için hazirlanmis çukura dogru saatte kirk kilometre
hizla ilerlerken Narin, Firat’in islak toprak kadar kahverengi gözlerine bakti
ve Yaslihan stadindaki o günü düsündü. Bazen basladigin yere dönebilmek için dünyayi
dolasman gerekiyordu. »
Kahperengi – Hande Altayli